Porto (2016)

06:09


Portekizli olmayan iki gencin yolları Porto’da kesişir...
Göz-göze geldikleri ilk andan itibaren akıl devreden çıkar,
Zaman durur.
Pür aşkın deryasına dalarlar...
İçlerinden biri o deryada kaybolacaktır.

-*-

hayal mıdır rüya mıdır ben şaştım
çok aradım köşe köşe dolaştım
sevda derler bir sahilde ulaştım
aşkın deryasına daldı gizlendi

hüri mi, melek miydi peri mi?
bir güzele benziyordu durumu
dedi veysel faş eyleme sırrımı
bilmem nere gitti noldu gizlendi.


-*-
Bir gecelik aşk hiç bu kadar güzel anlatılmamıştı.
Jim Jarmush soluğu hissediliyor.

Aşk filmi bile olsa, bağlamdan kopuk bir şekilde, damdan düşer gibi aralara sıkıştırılan sevişme sahnelerinden hiç haz etmiyorum. 
Fransız filmlerinde çok yapılır. 
Gençken sanat sanıyordum ama artık gişe kaygısı ile hareket edildiğini düşünüyorum. 

Porto filmi bu yaklaşıma istisna olmayı başarmış. 
Cüretkar çekilmiş sahneler yerli yerinde. 
Aşk, melankoli ve aşıkların ruhunda bıraktığı iz-düşümü filmin geneline nüfus etmiş...tek bir sahnenin omuzlarına yüklenmemiş.

Mons aşk filmleri festivalinde, en iyi senaryo ödülü almış. :)

Anton Yelchin çok başarılı. 
Porto, yetenekli oyuncunun dramatik şekilde ölümünden önce oynadığı son filmi 
(Kendi arabası tarafından ezilerek hayata veda etmesi bana hala gerçek ötesi geliyor!)


-*-
Şimdi soru şu: Yönetmen Aşık Veysel’i tanıyor muydu?
Siya Siyabend dinlemiş midir?
Nasıl oluyor da filmin ortamı ve hissiyatı aşağıdaki şarkılar ile bu denli örtüşüyor?
Demek ki temeller evrensel. 
Özümüz bir.

Bir seher vakti


Bilmem şu dünyaya niye geldim?


Sonraki Yayın
« Prev Post
Önceki Yayın
Next Post »
Disqus
Yorumunuzu Ekleyin

Hiç yorum yok

İletişim Formu