MEDIANERAS (2011)

14:31

“Nerde arayacağımızı bilmiyorsak aşkı nasıl bulabiliriz?”

Yönetmen: Gustavo Taretto (Arjantin)

Mariana (Pilar Lopez de Ayala) : 
mimar diplomalı....vitrin dekorasyonu yaparak geçimini sağlıyor. 
4 yıllık birliktelikten sonra, sevgilisiyle aslında ayrılık biriktirdiklerini birdenbire farketmiş...
yalnız düşmüş...
 yarasını sarmaya çalışıyor. 
Gözlerinin altı mor halkalı güzel bir kızcağız.
Suyun insanı sakinleştirdiği söylenir, yüzmeye başlamak lazım…”

Martin (Inés Efron)

30lu yaşlarında… 
web sayfaları ve bilgisayar oyunlari tasarlıyor. 
Birçok fobisi var, endişe atakları geçiriyor. 
Gözkenarlarındaki çizgiler hafiften kendini belli etmeye başlamış.
Uzun süre ekran karşısında hareketsiz kalmaktan boynundaki omurlar çatırdıyor,
yüzmeye başlamak lazım!”

Martin, Mariana ve  binlerce ve binlerce ve binlerce insanı kuşatan, hapseden devasa bir şehir…Buenos Aires.

Çarpık kentleşme, baz istasyonu-kablo-anten kirliliği, kalabalık caddeler, itiş kakış…

Bir hengamenin ortasında nefes almaya çalışan genç insanlar, gencecik insanlar...
Martin ve Mariana örneğin:
aynı cadde üzerindeki iki farklı apartman dairesinde, birbirlerinden habersizce hayatı sürüklüyorlar…
birbirlerine o denli ihtiyaçları varken aynı kaldırımda farklı yönlere yürüyen iki yabancı olarak.


Üç milyonluk şehirde, bu iki gencin umutsuzca adımladığı yollar en sonunda birbirine bağlanır mı?

Ya da:

  • 50 daireli bir apartmanda yaşadığımız halde kendimizi nasıl bu denli yalnız hissedebiliriz?
  •  Internet üzerinden gerçekleştirilen iletişim bizi birbirimize yaklaştıriyor mu yoksa daha kalın duvarlı bir tecrit kalesi mi inşaa ediyoruz?
  •  ileriyi görenler gelecekteki iletişiminin fiber optik kabloda olduğunu söylüyorlar… işyerinden çıkarken bir düğme ile evdeki kaloriferi çalıştıracakmışız… Sıcak bir evde kapıyı açıp sizi karşılayacak biri olmadıktan sonra neye yarar ki ?


Bu filmi kimler izlemeli ?:

-  gerçek aşkı aradığını iddia edenler,
-  gerçek aşkı bulamadığından şikayet edenler,
-  uzun aramalardan sonra gerçek aşkı bulduğunu hissedenler,
-   hayatının bir döneminde okumak veya çalışmak amaçlı, adı Istanbul olan kaynayan kazanda ikamet etmiş olanlar, hala ikamet etmek zorunda kalanlar,
-   metropollerdeki hayat tarzına  mizahi, zekice ve oldukça estetik bir bakış düşürmek isteyenler (özellikle mimar ve şehir plancıları),
-   kişisel facebook profili olmayanlar ve açmamakta dinazorvari bir inadı sürdürenler,
-   şu cümleyi okuduğunda altını çizen, kenarına notlar alan ya da gönlündeki işaretlerden birine karşılık geldiğini hissedenler:


"...insan mutlu olmak için aşık olmaz.
Aşk bir kaçınılmazlıktır " (*)

Yaşamın, hiç de aramazken karşınıza çıkarıverdiği küçük bir mutluluk anı gibi akan bu filmi sakın ISKALAMAYIN !…




(*): Sairin Romanı, Murathan Mungan, Metis Yayınları, 2011.
Sonraki Yayın
« Prev Post
Önceki Yayın
Next Post »
Disqus
Yorumunuzu Ekleyin

Hiç yorum yok

İletişim Formu